
31 Mart 2010 Çarşamba
28 Mart 2010 Pazar
aga hani içmiycektik bea

ve hiç bir yerdeyim şuan. hayatın keşmekeşi içinde birden durduğunu farzet yaşamının.işte her an her zman her mekan benm için o durumda şuan. sevip de sevdiğimi söyliyemediğim sevdiklerime, nefret ettiğim işlerime, kopya çekipde geçtğim derslerime, özendiğim hayatlara,yattığım kızlara, içemediğim biralara, yiyemediğim kokereçlere kucak dolusu sevgiler. ben aslında hayatı çok sevdim de, alt yapım yoktu...
21 Mart 2010 Pazar
granül kaplamalı marshmallow
eti pufu açıp yemek kadar kolay olsaydı eğer hayat ozman yaşamanın da bi anlamı kalmazdı heralde. bozulmuş sütü içtiğim zmanki tiksinti ve mide bulantısı kadar beni derinden sarsan başka bir şey de mükemmel ve simetrik insanlar arasındayken ki yalnızlık hissidir. hiç biryere ait olamama duygusu bu. didinmenin ve çabalamanın boş olduğu duygusu. evet, sahip olamk istediklerime sahip oluyorum. ama bunlar gerçten istediklerim şeyler mi onu bilemiyorum.

18 Mart 2010 Perşembe
she's so strange

yarın cume. takım giymek zorunda değilim. converselerimi genede bir sileyim çamur hep. yol beni öldürüyor ama alışrım sanırım. metrobüs büyük kolaylık keşke her ulaşım aracı onun gibi olsa. alışmamışsız ya hızlı bişeye, afallıyo insan :) 3 tane rapor hazırladım geçen günlerde pek güzel oldu. bugün birinin doum günü varmış pasta yedik şirkette. hangi, kategoride çalışcam da belli olsaydı bi. bu arada neden bir sürü kız varken ben hep

12 Mart 2010 Cuma
vedaaaa
navek bugün işimdeki son günümdü. gerçi işe gidemedim 5 buçuğa anca yetiştim çünkü. askerlik işini hallettim, kurula girdim. askerlikden şuan itibariyle yırtmış durumdayım. çürük bir insan olduğuma kanaat getirdiler. ordan yeni işyerime gidip evraklarıı teslim ettim pazartesi başlıyorum. heycanlımıyım aslında değilim,yada bilemedim. ordan şirkete gittim. ve akşam veda yemeğine katıldım. aslında yemek benim için değildi ayrılan başka bi kız için ama bende dahil olmuş oldum. alkol yoktu, ice tea ve balık vardı. iyiydi gerçi. neyse hoşçakal eskiler welcome yeni başlangıçlar. :)
to bid you farewell...

11 Mart 2010 Perşembe
slow gibi,değil gibi...

bugün askerliğe elverişli olmadığımın raporunu aldım. öle bi durumdayım ki sevinsem mi üzülsem mi bilemedim.eh bazen bir ucube olmanın avantajları olabiliyo gerçi bunun gibi. yarın da heyet varmış ona çıkacakmışım kesin karar için. bakalım ne olucak,istediğim buydu heralde. işimdeki son günüm ayrıca yarın.yeni iş yerine de istedikleri evrakları götürücem. tabi askerlikden belgeyi alabilirsem. olmadı sonra veririm heralde. iyimi yaptım kötümü yaptım ayrılmakla belli olur heralde haftaya. yeni bir iş yeni bir çevre. herşeye sıfırdan başlamak için bir fırsat. ama burda gerçekten bitmişti çoğu şey benim için. bahane oldu belkide. akşama yemek var dediler, veda yemeği. bi kız da ayrılıyo şirketten ona istinaden toplaşılıyomuş, benide çağırdılar sende gel bare gibi. vaktim olursa giderim belki.yarın önce gata ya sonra tuzlaya şirkete,fotolarımı alıp çoğaltıcam,ordan askerlik şubesine ve ordan altunizadeye. değişiklik istiyen ben, al işte yeni bir hayat için son 3 günün. hayırlı olsun dostum. umarım herşey iyi olur...
9 Mart 2010 Salı
çünkü eşşeğin zikinden dolayi...

bugün istifamı verdim. garip bi duyguydu.biyerin parçasıyken artık ondan ayrı bir şey olmak gibi. vücuddan ayrılan kusmuk yada bok gibin hissettim.. herkes harıl hurul çalışırken yada öyle gözkürken ben öylece durmuş onları seyrediyorum gibi oldu. iyide oldu gerçi,bazı şeyler gerekli.burayada bayadır bişler yazmıyorum yazasım geldi. evet hayatım değişiklere gebe bu aralar sevgili bloğum. ama kimden gebe onu bilemiyorum. okul bitti biraz sevindim sonra ee dedim. pazartesi yeni bi işe giricem sonra gene ee diyebilirim. geçen gittim tek başıma içtim, camdan geleni geceni seyrettim. yamur yağıyodu, pazartesi olunca tek tük insan oluyo tabe barlar sokağında. sonra, sonrası yok işte. askere giderim belki. bilmiyorum kafam çok karışık. insanın ne istediğini bilememesi çok kötü. yada bazen diyorum ki heralde olmayacak şeyleri istediğim için bişler olmuyor. yane hastayken sağlığı,yalnızken sevgiliyi, tutsakken özgürlüğü istemek gibi. imkansız şeyleri okadar çok istedim ki tanrıdan, artık olabilecek olanı da vermiyor sanırım... gerçi çokda şeyimde :P
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)