**Eğer kimse izlemiyorsa, dışarıya çıkmanın bir anlamı yok. Pekala evde oturup otuzbir çekebilir veya haberleri izleyebilirsiniz. Eğer birinin video kasedi yoksa veya daha da önemlisi bütün dünyanın gözleri önünde canlı yayında geçmiyorsa hayatını, o kişi yaşamıyor demektir. O kişinin, kimsenin kıçına takmadığı, ormanda devrilen ağaçtan bir farkı yoktur. Birşeyler yapıyor olmanızın hiçbir önemi yok. Eğer yaptıklarınızı kimse fark etmiyorsa, hayatınız koca bir sıfırdan ibarettir. Boştur. Anlamsızdır.
*Dışarıdaki dünyada televizyon denilen ruhlar insanları ziyaret ediyor. Ruhlar radyo tabir edilen şeyler vasıtasıyla insanlarla konuşuyormuş. Bir arada olmaktan nefret ettikleri ama yalnız kalmaktan da korktukları için insanlar telefon denilen bir alet kullanıyorlarmış.
**Tanrının bizi iplememesini, terketmesini affetmeliyiz. Biz onun küflenmeye bırakılmış, unutulmuş fen dersi ödeviyiz. Biz, onun akvaryum dibindeki pisliğimizi yemeye zorlanmamıza kadar iplemediği japon balığıyız.
hergün uyandığımda başka bir yerde, başka bir insan olarak uyansam.. başka hayatlarda, başka anılarla, başka gelecekler için uyansam. ama herşey yada herkes farklı,yabancı olsa bile, güneş gene aynı şekilde doğardı her halde...
dolgusu düşen dişimin dilime değen kısmı yara oldu. oynamadan duramıyorum. o uyuşmuşluk hissi acı beni benden alıyor. işten geldim hiç bişe yemedim. kalkıp çay koyucam şimdi kahvaltılık yiyim bari.tıklım taşak otobüsde ayakta geldim gene. keşke biri kalksa da otursam diye yalvardım ama kimse duymadı. radyo dinliye dinliye, yollarda döne döne eve geldim. iş yerinde süper hatalar yapmışım. herkeş bana kızdı. pardon dedim başımı öne eğip. bugün çok sıkıldım çok yoruldum çok üzüldüm. sonra üzüldüğüme üzüldüm. şu dünyada şans eseri bulduğum doğru düzgün tanımasamda herkesden çok tanır gibi olduğum çok çok çook uzaklarda ki en sevgili arkadaşımı telefonla aradım konuştum.sağolsun kırmadı dinledi beni. burdan gene sevgiler yolluyorum. başka??? başkada bişe yok işte. annem yok hala,evi bok götürüyo. yarın ev partisi vericem,herkes davetli. içkileri unutmayın. tansiyonum fırlayıp beyin kanaması geçirene kadar içmek istiyorum. sonra da av partisi vericem. ona sadece tavşanlar ve tazılar davetli. gudbay :)
Alice In Chains - Love Hate Love I tried to love you; I thought I could I tried to own you; I thought I would I want to peel the skin from your face Before the real you lays to waste
You told me I'm the only one Sweet little angel- you should have run Lying, crying, dying to leave Innocence creates my hell
Cheating myself; still you know more It would be so easy with a whore Try to understand me little girl My twisted passion to be your world
Lost inside my sick head I live for you but I'm not alive Take my hands before I kill I still love you, I still burn
*Şimdiye kadar nasıl yaşadıysan gene öyle yaşayacaksın sanırsın. Sonra beklenmedik bir anda biri çıkar gelir. Etrafında ki kimseye benzemez. Kendini bu yeni insanın aynasında görmeye başlarsın. Var olanı değil, sende eksik olanı gösteren sihirli bir aynadır ve sen bunca zaman aslında hep bir eksiklik duygusuyla yaşadığını, bilmediğin bir şeye hasretlik çektiğini anlarsın. Şamar gibi iner hakikat suratına... **hiç bir şey hayallerinde ki kadar mükemmel değildir, Gerçekten yürekten seven kalplere...
*******************************************
*Ben ihtiyaç duyulmak istiyorum. Benim birisinin hayatında vazgeçilmez olmaya ihtiyacım var. Bütün boş vaktimi, egomu ve dikkatimi yiyip bitiricek birine ihtiyacım var. Bana bağımlı biri. Karşılıklı bağımlılık.
**Ben bağımlıları takdir ederim. Herkesin kör bir kaza kurşununa veya ani bir hastalığa kurban gitmeyi beklediği dünyada, bağımlıların yolun sonunda kendilerini neyin beklediğini bilmek gibi bir lüksü vardır. Nihai kaderin kontrolünü birazda olsun eline almıştır ve bağımlılığı sayesinde ölüm sebebi büsbütün sürpriz olmaktan çıkmıştır.