19 Ekim 2010 Salı

büyük beklentiler,küçük eklentiler

*yatakdan sallandırdığım ayaklarıma bakıyordum.çok istediğim halde yüzüne bakamıyor,bir şeylerin ters gittiğini anlıyordum.biten rüyadan düşerek uyanmak gibi havada asılı kalmıştı sanki herşey.sonra histerik bir halde bana dönüp "şunu bilmeni istiyorum ve şimdi söyliyeceklerimi duyman gerek. madem benimle birlikte olmak istiyorsun beni tanı. ben 2 kere çocuk aldırdım..!." ne dememi bekliyordu ki. Geçmişinin benimle yaşanmadığı için bir hiç olduğunu söylesem gücenek,belkide sünepe olduğumu düşünecek,"böyle bişe kabul edilemez" diyip assam kessem maço tavırlarıyla "ben gidiyorum" desem bana dar görüşlüsün diyecekti. hiç bir şey demedim. diyemedim de açıkcası çünkü gerçekten aklıma hiç bir şey gelmiyordu.ayaklarıma bakmaya devam ettim. orda duran o güzel yaratığın varlığı yüreğimi burkuyordu.benim için o an önemli olan tek şey onunla birlikte olduğumdu. hepsi bu.

*aslında insanı mutsuz eden şey zamanını iyi değerlendiremediğini düşünmek. yani bu hayat benim ve zaman ellerimden akıp giderken, akranlarımın çok şey yaptığını düşünüp kendimin hiç bişe yapamadığını hissetmek gibi. sanki sınavlarda herkes soruları yapıp bitirmişde ben daha kitapcığın yarısına bile gelememişim ,bütün sorularada yanlış cevaplar vermişim gibi. okulu biteremediğim zamanlarda okulu bitirenlere karşı baktığım gıptayla bakıyorum etrafımdakilere. tecrübe etmem gereken pek çok şey var daha,yapmam gerektiğini hissettiğim. bir çok yere gitmeliyim. bir çok kişi beni sevmeli ve ben bir çok kişiyi sevmeliyim. tanımalı tanışmalıyım. ama ben yapamıyorum sanki.hep bir eksiklik duygusu hep bir yarım kalmışlık. gerçi sonra siktir ediyorsun. tembellik bir kere kanına işledimi karda yattığında seni öldüren tatlı uyku gibi güzel geliyor. kimin umrunda diyorsun bi zman sonra,yapanda ölüyor yapmayanda...

*en çok neyi istersin şuan diye sordu. şuan en çok bir kadının sıcaklığını isterdim dedim. o ipeksi teni, etin pempe şefkatini, dişiliğin kokusunu. hafif tüylü bir kukunun sıkılığını ve diri göğüslerin yumuşak baskısını hissetmek isterdim.bir olmak isterdim ve o mükemmel bir kaç saniyelik anın tanıdı çıkarttıkdan sonra yorgun argın yatakda sarılıp sızmayı isterdim dedim.
bir daha görüşmiyelim bile demeden gitti. dürüst olmak çoğu zaman ters tepebiliyor. halbuki onları ne kadar sevdiğimi hiç biri göremiyor. kadınlar,mükemmel yaratıklar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder