27 Eylül 2010 Pazartesi

kaderle görüşme


bir gün uyandığımda olmak istediğim kişiydim. kendimi tanımaya çalışmıyor, kendimi biliyordum. baş ucumda oturuyordu kader. kararlı bir suratla bakıyordu bana.hiç birşey için yardım etmediğini hissettirse de aslında olmam gereken olmam için uğraştığını farkediyordum.herşey ama herşey benim içinmiş.büyük yollar ,büyük olaylar ve daha da ilginci küçük yollar, küçük olaylar. örümcek ağıyla örülmüş sonsuz döngüdeki olması gereken sinek benmişim. hergün biraz daha sonra biraz daha nasıl yol aldığımı anlatıyordu. hiçlikden geliyor ve hiçliğe doğru emin adımlarla ilerliyordum.
sonra geçmişi gösterdi bana,bugünü ve geleceği. körler ülkesinde bir dilsiz misali,görüp de kimseye söyliyemediğim şeyleri. gerçi söyleyecek kimse olmadığını da bildiğini söyledi gözleri,ama buda olması gereken şeylerden biriydi.
"gurur duyuyorum seninle!" dediğinde biraz gülümsedi sanki. teşekkür beklerken kayıtsızlığım karşısında şaşırıp "üzgünmüsün yoksa ?" diye sordu "hepsi senin içindi halbuki...",
"artık değilim" dedim, "hem olsam da önemli değil ne hissettiğim.okadar uğraşmışsın,vardır elbet bir bildiğin..."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder